“Fatma Kayıkçı’yı, Gerçek Kimliğimi Tespit Ettiği İçin Öldürdüm”
İstanbul ve Ankara’da üç ayrı cinayetin faili olarak aranan ve İzmir’de yakalanan Atalay Filiz, İstanbul Emniyeti’ndeki ifadesinde cinayetleri itiraf etmişti. Tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı, “gerçek kimliğini öğrendiği için” öldürdüğünü söylemişti. Sorgusu tamamlanan Filiz, adliyeye sevk edilmişti.
DHA’da yer alan habere göre Filiz, öğretmenin cinayetten bir gün önce kendisine “Atalay” diye seslendiğini, cinayeti bu nedenle işlediğini belirtmişti. Polisteki ifadesinde, Ankara’da işlediği cinayetleri de itiraf etmişti.
Ankara’da Göktuğ Demirarslan ve onun kız arkadaşını, sevgilisi Olga’nın kaybolmasından kendisini sorumlu tuttukları gerekçesiyle öldürdüğünü ifade etmişti. Filiz, sevgilisinin Paris’te kaybolmasıyla bir ilgisinin olmadığını da söylemişti.
“Ailemi Üniversiteyi Bitirdiğime İkna Ettim”
“Türkiye’de liseyi bitirdikten sonra Fransa’ya eğitim için gittim. Biyoloji okudum ama üniversiteyi bitiremedim. Lise mezunuyum. Ailemden bunu gizledim. Onlara okulu bitirdiğimi söyledim. İş bulamayınca babam bana iş bulmak istedi, ama ben üniversiteyi bitirmediğim için Ankara’ya gitmeyi tercih ettim.” dediği öğrenilmişti.
Cinayet Öncesi ve Sonrası Yaşananlar
Filiz, Fransa’da aynı evi paylaştığı kız arkadaşı Olga’nın yakın arkadaşı Elena’yı, çocukluk arkadaşı Göktuğ ile tanıştırdığını; bir süre sonra aralarının açıldığını ve Olga’nın Fransa’da kaybolması sonrası Göktuğ ve sevgilisinin kendisini sorumlu tuttuklarını belirtmişti. Sürekli baskı gördüğünü, bu nedenle onları izlemek için araçlarına takip cihazı yerleştirdiğini ve otelde gizli kamera kurmayı düşündüğünü söylemişti.
Daha sonra silah aldığını, Göktuğ ve kız arkadaşını öldürdüğünü, ardından Kütahya’ya kaçtığını ve iki gün ormanda yaşadığını anlatmıştı. İstanbul’a dönerek iş ilanlarına baktığını, Tuzla’daki bir çay bahçesinde işe başladığını belirtmişti. Fatma Kayıkçı’nın evine taşındığını, onun eve sık sık girip çıktığını ve eşyalarını kurcaladığını fark ettiğini dile getirmişti.
Cinayet günü, Fatma Kayıkçı’nın kendisine “Atalay” diye seslenmesi üzerine paniklediğini, saldırıp darp ettiğini ve dairesine sürüklediğini, burada bıçaklayarak öldürdüğünü ve cesedi katlayıp bavula yerleştirdiğini itiraf etmişti. Cesedi ormanlık bir alana attığını belirtmişti.
“Beni Fark Ettiklerini Anladım”
Olaydan sonra kaçarken çeşitli şehirlerde otel ve pansiyonlarda kaldığını, İzmir’de saklandığını, kurbağa ve böceklerle beslendiğini, balıkçılardan yardım istediğini anlatmıştı. Son olarak minibüste biri tarafından tanındığını ve ardından polis tarafından yakalandığını aktarmıştı.
Filiz’in, çalıştığı çay bahçesine gelen müşterilerin dalgınlığından faydalanarak kimlik ve kartlarını aldığı, bunların beş farklı kişiye ait olduğu ortaya çıkmıştı. Kartları hiç kullanmadığını, üzerindeki parayı da kendi emeğiyle kazandığını söylemişti.
“Olga ile Alakam Yoktu”
Kayıp Olga hakkında ise, onunla en son 2011 Ağustos’unda görüştüğünü, tatil sonrası Türkiye’den ayrıldığını ve kaybolmasıyla ilgisi olmadığını savunmuştu.
Polisteki sorgusu yaklaşık beş saat sürmüş, ifadesinde Ankara’daki cinayetleri de detaylı bir şekilde anlatmıştı. Endonezya’ya ise babasının pilot olması sebebiyle kazandıkları millerle tatil için gittiklerini açıklamıştı.